Bir rivayet ve bir hatıra
Bediüzzaman Said Nursi'nin tabutu, Şanlıurfa Ulu Camiinden Halilürrahman Dergahına kadar eller üstünde, parmaklar üstünde, başlar üstünde Dergâha getirilip oradaki iki kubbeli lâhde defnedildi.
Bu iki kubbeli türbe hakkında Urfa'da dolaşan rivayetlere göre Şeyh Müslim isimli bir zat 1954 yılında Dergâhı tamir ettirdiği sırada, ayrıca kendisi için de bu iki kubbeli yeri yaptırıyor.
Sonra rüya âleminde ona şöyle deniliyor: "Sen kendine başka bir yer yaptır. Buranın sahibi vardır. Buraya o gelecektir."
Rüyada bu emir kendisine iki defa tekrar ediliyor. Bu rüya üzerine Şeyh Müslim burasını boş bırakıp kendisine umumî mezarlıkta bir yer hazırlattırıyor.
İşte Bediüzzaman Said Nursî, Dergâhtaki bu kabre defnediliyor.
Bediüzzaman Molla Abdülhamid Efendi'yi cenazesine çağırıyor.
Bediüzzaman Said Nursi'nin cenazesini yıkayan Urfa'nın büyük ve tanınmış âlimlerinden Molla Abdülhamid Efendi bir hatırasını şöyle anlatıyor:"Kadıoğlu Camiinde itikafta idim. Gece rüyamda Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini gördüm. Bana 'Ben vefat edeceğim. Benim cenazemde bulunup beni yıkayacaksın' diye emretti. Ben de cevaben, 'Ya Üstad! Şu anda dinen itikaftan çıkmama cevaz yoktur. Nasıl çıkabilirim' dedim.
Bunun üzerine Hazret-i Üstad:
"Mülteka'l-Ebhur'un (Fıkıh Kitabı) filân sahifesinde vardır. Oraya bak" dedi.
"Sabahleyin uyandım. Rüyamın heyecanı içinde hemen kitaba baktım. Hakikaten aynen dediği gibi çıktı. Ben de itikaftan çıkarak cenazesini yıkamak şerefine nail oldum."